NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-KASAME

<< 1905 >>

تأويل قول الله جل ثناؤه { فمن عفي له من أخيه شيء فاتباع بالمعروف وأداء إليه بإحسان }

23- ''...Ancak Her Kimin Cezası, Kardeşi (Öldürülenin Velisi) Tarafından Bir Miktar Bağışlanırsa Artık (Taraflar) Hakkaniyete Uymalı ve (Öldüren) Ona (Gereken Diyeti) Güzellikle Ödemelidir ... ''[Bakara 178] Ayetinin Açıklaması

 

الحارث بن مسكين قراءة عليه وأنا أسمع عن سفيان عن عمرو عن مجاهد عن بن عباس قال كان في بني إسرائيل القصاص ولم تكن فيهم الدية فأنزل الله عز وجل { كتب عليكم القصاص في القتلى الحر بالحر والعبد بالعبد والأنثى بالأنثى } إلى قوله { فمن عفي له من أخيه شيء فاتباع بالمعروف وأداء إليه بإحسان } فالعفو أن يقبل الدية في العمد واتباع بمعروف يقول هذا بالمعروف وأداء إليه بإحسان ويؤدي هذا بإحسان ذلك تخفيف من ربكم ورحمة مما كتب على من كان قبلكم إنما هو القصاص ليس الدية

 

[-: 6957 :-] İbn Abbas anlatıyor: israil oğullarında kısas vardı, fakat diyet ödeme olayı yoktu. Yüce Allah: "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür'e hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemetidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir ... " (Bakara 178) ayetini indirdi. Affetmek demek, bilerek bir öldürmede diyeti kabul etmek demektir. " ... Hakkaniyete uymalı ... " Allah'ın emrettiği şekilde buna uymak anlamındadır. " ... GÜzellikle ödemelidir ... " diyeti sahibine hoşnut bir şekilde ve iyilikle ödemektir. " ... Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir ... " Sizden öncekilere öyle bir hak verilmemişti. Yani kısas vardı ve diyet olayı yoktu anlamındadır.

 

10948. hadiste tekrar gelecektir. Bir sonraki hadise bakınız. - Mücteba: 8/36; Tuhfe: 6451

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (4498) rivayet etti.

 

 

أخبرنا محمد بن إسماعيل بن إبراهيم قال حدثنا علي بن حفص قال حدثنا ورقاء عن عمرو عن مجاهد قال كتب عليكم القصاص في القتلى الحر بالحر قال كان بنو إسرائيل عليهم القصاص وليس عليهم الدية فأنزل الله عز وجل عليهم الدية فجعلها على هذه الأمة تخفيفا على ما كان على بني إسرائيل

 

[-: 6958 :-] Amr der ki: Mücahid: " ... Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, (öldürülür) ... " (Bakara 178) ayeti hakkında Mücahid dedi ki: "İsrail oğullarında kısas vardı ve diyet ödeme yoktu. Yüce Allah diyeti indirdi ve bu ümmete israil oğullarında olmayan bir rahatlık verdi."

 

Mücteba: 8/36; Tuhfe: 6415

 

Bir önceki hadiste mevsul olarak geçti.

 

 

الأمر بالعفو عن القصاص

24- Kısas'ı Bırakıp Affetmeyi Tavsiye Etmek

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم قال أنبأنا عبد الرحمن قال حدثنا عبد الله وهو بن بكر بن عبد الله المزني عن عطاء بن أبي ميمونة عن أنس قال أتي رسول الله صلى الله عليه وسلم في قصاص فأمر فيه بالعفو

 

[-: 6959 :-] Enes der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e kısas için geldiler ve ancak affetmelerini tavsiye etti.

 

Mücteba: 8/37; Tuhfe: 1095

 

Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (4467), İbn Mace (2692) ve Ahmed, Müsned (13220) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن بشار قال حدثنا عبد الرحمن بن مهدي وبهز بن أسد وعفان بن مسلم قالوا حدثنا عبد الله بن بكر المزني قال حدثنا عطاء بن أبي ميمونة ولا أعلمه إلا عن أنس بن مالك قال ما أتي النبي صلى الله عليه وسلم في شيء فيه قصاص إلا أمر فيه بالعفو الديات والعقول

 

[-: 6960 :-] Enes b. Malik der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e kısas için ne kadar gelen olduysa mutlaka affetmelerini söylerdi.

 

Mücteba: 8/37; Tuhfe: 1095